Geçmiş bir Ramazan’ın ilk gününde “Bu yıl hazırlanamadan, zamansız geldi Ramazan ayı” demiştim. Kıymetli bir dostumsa beni yanlışlamış “Tam olması gereken, ruhların ihtiyaç duyduğu zamanda gelir Ramazan” demişti. Bugün geçmişe dönüp baktığımda dostuma hak vermemek elde değil, bugüne kadar hep en ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda gelmiş Ramazanlar.
Ramazan ayı sadece açlık ve susuzlukla geçen bir ay değil ruhların arınma mevsimidir. Bedenden ziyade bir ruh işi, gönlü temizleme vaktidir. Bedeni ibadetler kadar önemli bir ibadet olduğu halde önemi sıklıkla unutulan tefekkürün de sıklaştığı bir zaman dilimidir. Her türlü yıkıcı hırstan, dünyevi beklentilerden kopma olmasa da biraz uzaklaşmanın yaşandığı müstesna günlerdir.
Bu Ramazan da tam vaktinde geldi. Birbiri ardına yaşadığımız felaketlerin ruhlarımıza ölü toprağı serptiği bir zamanda bizi yenilemeye geldi. Artık üzerinden biraz zaman geçtiği için unutmaya başladığımız deprem bölgesindeki kardeşlerimizin mağduriyetlerini yeniden hatırlatmak ve onlarla daha çok dayanışmamızı sağlamak üzere geldi. Şaşalı sofralar yerine mütevazi ama içtenlikle hazırlanmış sofralarda buluşup sahurdan beri ulaşamadığımız ekmeğimizi bölüşmemiz gerektiğini söylemeye geldi.
Gelecek kaygısıyla içinde boğulduğumuz gündelik tartışmalardan bizi çekip çıkarmak üzere geldi. Biz her neye niyet etsek de sonunda Allah’ın takdirinin olduğunu, dünyaya ve içindekilere fazla gönül bağlamamak gerektiğini hatırlatmak üzere geldi. Boş kavgalar uğruna gönül kırmanın gereksizliğini anımsatıp Yunus’un dediği gibi gönüller yapmanın güzelliğini göstermeye geldi.
Umarım bu Ramazan yazılarımızın başından beri değindiğimiz toplumsal dirilişimize vesile olur. Şöyle bir kendimize çeki düzen verip, halimizi tefekkür edip kurtarıcı beklemek yerine düzeltmeye kendimizden ve en yakınlarımızdan başlarız. Günlük hayattan sıyrılıp; bir köşede okur, düşünür ve olan kadar olması gerekenlerin de farkına varırız. Hep gözümünün önünde olduğu halde bir türlü düzeltemediğimiz yanlışlarımızın üstüne eğiliriz.
Umarım bu Ramazan sofralarının üstüne yaklaşan seçimlerin hır gürü düşmez. İftar vesilesiyle buluşan dostlar siyasi tartışmalarla birbirini kırmaz. Bunun yerine pandemi günlerinde yaşanan ayrılıklar hatra getirilip tekrar sofra başında buluşabilmenin güzelliğine şükredilir. Deprem nedeniyle yaşanan kayıplar üzerine düşünülerek sevdiklerimizle bir arada olmanın önemini farkederiz.
Bu duygularla hepinizin Ramazan’ını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim.