Karadeniz gazı yola çıktı! 30 saatte karaya ulaşacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Dün gece itibarıyla doğal gaz kuyularının vanasını açarak ana iletim hatlarına gaz basımına başladık. Kuyularla kara arasındaki tesis arasında 170 kilometrelik mesafe var. 30 saatte karada olmasını bekliyoruz. Hedefimiz Perşembe günü karaya çıkarmak" ifadelerini kullandı.

Karadeniz doğalgazı iletim hattına verilmeye başlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez "Dün gece itibarıyla doğal gaz kuyularının vanasını açarak ana iletim hatlarına gaz basımına başladık. Kuyularla kara arasındaki tesis arasında 170 kilometrelik mesafe var. 30 saatte karada olmasını bekliyoruz. Hedefimiz Perşembe günü karaya çıkarmak. İlk etapta 10 kuyu hesaplamıştık, bu yıl içinde 10 kuyuyu işletmeye alıyoruz. Kuyu sayısını 40'lara kadar çıkaracağız. 40 milyon metreküpe çıkarmış olacağız. İkinci faz bitince tüm konutların gaz ihtiyacını karşılayabileceğiz. Faz 3 ile üretim miktarımız 60 milyon metreküpe çıkacak. Faz 3'ün planlaması 2028 yılı. Takvim henüz netleşmedi. Kendi gazımız ithal ettiğimiz gaza göre çok daha ekonomik. Sisteme verdikten sonra faydayı devletimiz ve insanımız fiilen yaşayarak görecek. İnşallah Perşembe günü Cumhurbaşkanımızın müjdeleri olacak. TPAO'nun off-shore'da know how ve tecrübe kazandı. Birçok ülkeden TPAO'ya beraber çalışan teklifleri geliyor. Bizim önceliğimiz kendi gazımız. Bu ilk faz biter bitmez diğer ülkelerin tekliflerini karşılar hale geleceğiz. Dünyanın sayılı filoları arasına girmiş durumdayız. "ORTA KARADENİZ'DE SİSMİK ÇALIŞAMALARI TAMAMLADIK" Orta Karadeniz'de sismik çalışmaları tamamladık. O verileri değerlendiriyoruz. Doğu Karadeniz'le alakalı çalışmalar devam ediyor. Karadeniz'de kendi yetki alanımızdaki alanları karış karış arıyoruz. Potansiyeli yüksek olan yerlerde keşif amaçlı sondajları amaçlıyoruz. Batı Karadeniz'deki keşfin Karadeniz'de potansiyelin yüksek olduğunu görüyoruz. Şu anda Bulgaristan'da benzer hazırlık var. Buralarda iş birliği yapabilir miyiz teklifiyle geliyorlar. Son 5 yıldır Türkiye'nin bu bölgede potansiyeli en yüksek imkan ve kabiliyetleri en zengin ülke olduğunu, ciddi yatırımlar yaptığımızı söylüyorduk. Komşu ülkeler de bunları dikkate alarak Türkiye'nin ticaret merkezi kuruyoruz dedikten sonraki gelen reaksiyonlardan bunu görüp ölçüyoruz. Rusya, Azerbaycan, İran karadan, deniz yoluyla Cezayir ve başka ülkeler buna destek olacaklarını söylediler. Sadece arz tarafının oyunda olması birşey ifade etmiyor. Pazar kurup müşteri yoksa ne yapacaksınız. Müşteri için de Avrupa pazarında buna talip olabilecek ülkelerin yetkilileriyle de temasa geçtik. En yakın balkan coğrafyası. Bulgaristan'la anlaşmayı yaptık ilk sevkiyat başladı. O tarihlerde Üsküp'e de geçtim. Makedonya'daki muhataplar da Türkiye'den gaz alabileceklerini söylediler. Romanya'nın Türkiye'den gaz talebi var. Onlarla da pozitif ilerleme söz konusu. Türkiye'nin doğusunda ciddi kaynaklar var. Türkiye kendi kaynağını geliştiriyor olsa da pazar büyük. Macaristan da Türkiye'den gaz almak istiyor. Sırbistan, Bosna Hersek'in olumlu teklifleri söz konusu. 100 milyar metreküp gazı getirme imkanına sahibiz. 55-60 milyarını tüketiyoruz. 40-50 milyar metreküpü Avrupa'ya satabiliriz. Avrupa'da Doğal Gaz sistemleri birbirine bağlı. Bir yerden giriş yaparsanız birçok AB ülkesine doğal gaz ulaştırabiliyorsunuz. "27 NİSAN'DA NÜKLEER YAKITI GETİRİYORUZ" Gabar'da kış şartları devam ediyor. 1-2 hafta içinde ilk neticeleri almaya başlarız. Müjdeli haberi paylaşırız. Oraya yakın keşfimiz vardı, orada 6-7 kuyuda 7 bin varilin üzerine çıktık. Bu yıl içinde hedefimiz 15 kuyuya ulaşmak. Üretimi de 15-20 bin variller bandına getirmeye çalışacağız. Türkiye Yüzyılı'na giderken günlük 100 bin varil üretimine ulaşmış olacağız. Esma Çelik'te 150 bin varil üretebilirlik vardı, Gabar'da daha yüksek olacak. 27 Nisan'da nükleer yakıtı getiriyoruz. Sahaya nükleer yakıt gelince, nükleer statüsü kazanmış oluyor. Onla ilgili güvenlik önlemleri gündeme gelmiş olacak. Yakıt geldikten sonra da yaklaşık 1 yıllık süre içinde yakıtın yüklenmesi ve test ayarlarının yapılması, geçici üretim hazırlıklarına başlanması gerekiyor. İlk üniteyi devreye aldığımızda 4 üniteyi de birer yıl arayla devreye alacağız. 60 yıl sonra beklediğimiz teknolojiyi ülkeye kazandırma mutluluğunu yaşıyoruz. Güneş panellerini yatırımcı firma fabrika kurarak üretti. Avrupa'nın en büyük üretim merkezi oldu. İngoyu burada döküyoruz, dilimlenmesi ve işlemlerini buradaki fabrikalarda yapıyoruz. Yılda 1000 megawatt kadar üretime ulaşmış durumda. Bu yıl biz dünyada en çok güneş paneli üreten üçüncü ülke olduk. İlk sırada Çin, ikinci sırada Kamboçya var. Biz üçüncü sıradayız. Biz bu YEKA ihalesini yaparken bunu hedeflemiştik. Yenilenebilir enerjiye dayalı elektrik üretim tesislerinde kullanılan malzemeyi yerlileştirmek ve ihracata evirmek. Lityum Türkiye'nin üretemediği elementlerden biriydi. 1200 ton civarında lityum ihracatı söz konusu. Fiyatı da gittikçe artıyor. Çin'den sonra en büyük keşfi biz Beylikova'da yapmıştık. Dünyada nadir bulunan 17 element var. 694 milyon tonluk keşfimiz var. Eskişehir potansiyeli yüksek bir kentimiz. Eskişehir'in artık lig atlaması lazım. Burası bir genç kenti, 3 tane üniversitemiz var. Yeni istihdam alanları açmamız gerekir. Özellikle yazılım konusunda. Eskişehir'e değer katacak her projeye kapımız açık" dedi.